26 Şubat 2008 Salı

Şehitlerimiz İçin Blog Grevi!!!!!!

Tamda benim Türk bloggerlar nerede postumdan hemen sonra wolkanca'nın Güneş Operasyonunda şehit olan Mehmetçiklerimize gösterdiği hassasiyeti görünce sevindim. Beyaz'ın programını yarıda keserek başlattığı bu tepkiyi Wolkanca bir hafta blog yazmayarak devam ettiriyor. Bende wolkanca'nın bu hassasiyetine katılıyorum ve şehitlerimiz için 2 mart tarihine kadar blog yazmayacağımı bu arada yazacaklarımı arşivleyip 2 marttan sonra yayınlayacağımı bildiriyorum. Dün Trabzon'da Meydan'da 10 binlerin katıldığı Şehidimiz Kahraman Er İbrahim Gedik'in cenazesinde seslendirilen birkaç sloganı buradan yayınlıyorum:

"Kandili Alın Öyle Gelin"
"Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez"
"Hepimiz Askeriz pkk ya yeteriz."

4 yorum:

  1. bir show (gösteri) programının sunucusunun moral bozan, kötü şeylerin gerçekleştiği bir günde "bu gün keyfim yok; eğlenmeyi de eğlendirmeyi de uygun görmüyorum" düşüncesiyle (samimiyeti veya bunun da bir gösteri olma ihtimali tamamen dışarda tutulursa) programını kesmesi asla eleştireceğim bir şey değil.
    basın dünyasında, o gün (ya da günlerde) çok olumsuz şeyler yaşandığı için "bu gün yazı yazmak içimden gelmiyor" diyenler de olmuştur. anlaşılır şeyler; ama bu da muhtemelen "söyleyecek söz bulamıyorum" anlamına gelebilecek, insanı düşünmeye itme amacıyla alınan kararlardır.
    bir protesto şekli, bir eylem planı olarak sessiz kalmak da, aslında benzer şeydir; "sana söyleyecek söz bulamıyorum!" demektir ve "gör halimi" gibi bir motivasyonla, protesto edilen kişinin, kurumun (neyse işte) davranışını değiştirmesi beklenmektedir ki genellikle "ihtiyaç duyulan bir güce" (kitlesel olduğunda kurumlara, bireysel olarak bakıldığında bir kişiye, belki aileye hatta bazen tanrı'ya bile) karşı, tutumunun yanlışlığını göstermek için yapılır bu tür eylemler...
    çatışmalarda ölen askerler için üzülmemek, bu ölümlerden etkilenmemek "ben insanım" diyebilen biri için olanaksız elbette... bununla beraber, "blog yazarları sosyal olaylar karşısında ortak hareket etsin" düşüncesini temel alıp, "hareketsizliği", "sessizliği" bir uygulama olarak ortaya koymak biraz da "terör gruplarının amaçları"ndan birinde (az da olsa) başarılı olduklarını gösteriyor: "sindirme"
    "terör" kavramı hakkında düşünmek gerekiyor galiba?
    "ciddi konularda" yazıp-çizme iddiasında olan kişilerin, dikkatli ve çözümleyici olması (hem analiz etme hem çözüm üretme anlamı vermek istiyorum) her halde daha şık olur.
    genellikle google aramaları neticesinde bloglara ulaşan insanlara "bir haftalık hiç bir şey" sunmakla "tavşan dağa küsmüş..." sözünü bile doğrulayamazsınız... hem kim bilir ne amaçla ziyaret etmişlerdir blogunuzu? (bu arada rss ile takip etmekteyim sizi)
    (bilinen gerçek: aranan kelimelerin yüzeysellik oranı, blogun ziyeret edilme oranıyla doğru orantılıdır; zira en çok aranan kelimelerle (ki genellikle saçmasapan şeylerdir -diziler, mp3, baldır bacak vs-) bir şekilde ilişki kuran bir blog en çok ziyaretçiyi çeker)
    ancak hepsinin ötesinde, bir hafta blog yazmamakla değil, "bir hafta blog yazmayacağım" demekle, en azından benim (de) dikkatimi çekmiş olmanız ve bir tartışma ortamı yaratmış olduğunuz kesin:)

    YanıtlaSil
  2. @devrim gür
    yorumunuz için çok teşekkürler, tüm bloggerların blog yazma nedenleri farklı oluyor. benim yazma nedenin tamamen kendimle alakalı, gelişimimi ve geçmişteki düşünce ve duygularımı takip ile alakalı. tabi insanların takip edip okumalarıda hoşuma gitmiyor değil ama bir kişi dahi okumasa aynen devam ederim. yine blog grevine katılmış olmamda tamamen bununla ilgili yani tepkimi dışarı değil iletmek istediğim yer gelecek. gelecekte dönüp baktığımda bugün neler hissetmişimde bir hafta bu bloga post bırakmamışım herşey bundan ibaret yani. tekrardan teşekkürler...

    YanıtlaSil
  3. Az kaldı, canlarını alacağız dağdaki itlerin.

    Cem Akkılıç

    http://cakkilic.blogspot.com/

    YanıtlaSil