21 Şubat 2007 Çarşamba

Gözünü Dört Aç!!!

11 Eylül saldırılarından bugüne bu kadar zaman geçmesine ve üzerine bu kadar çok konuşulmasına rağmen bir arpa boyu kadar yol alınamadığı gün be gün ortada. İlk konuşulanlar şöyleydi; Saldırıyı bir grup müslüman terorist gerçekleştirmiştir. Zaman geçtikçe ABD hükümetinin resmi tavrında bir değişiklik olmamasına rağmen birçok farklı komplo teorisi konuşulmaya başlandı. kimi gruplar hazırladıkları filmler ve web siteleriyle saldırıyı Irak a saldırıyı halkın gözünde müşgül durumda gösterebilmek için ABD derin devleti tarafından yapıldığı iddia ettiler. Kimileriyse bunun ABD deki Yahudi Lobisinin işi olduğunu iddia etti. Bu grupların iddialarını incelediğinizde hiçbir kanıtlarının bulunmadığını hatta kendilerine kanıt uydurduklarını farkedebilirsiniz. Efendim uçak yakıtı çeliği eritecek sıcaklığa çıkamazmış, saldırıda binada çalışan birçok yahudinin olmasına karşın ölen birtane bile yokmuş vb. birsürü iddia, dikkatli baktığınızda hiçbirinin mesneti yok. Peki gerçek ne? Gerçek şu ki; yıllardır giriştiği tüm işlerde beceriksiz sonuçlar alan ABD ve tüm dünyayı arka planda yönettiği paranoyasını içimize işleyen Yahudi Lobisi bu tür bir saldırıyı nasıl kullanacaklarına karar verdiler. Bu asılsız dedikoduları kendileri çıkararak onlardan habersiz hiçbirşey yapılamayacağını, mutlak gücün kendilerinde olduğunu amaçlarına ulaşmak için yapamayacakları şey olmadığını göstermeleri için ellerine çok iyi bir fırsat geçmişti. Birçok insanı bu iddialara inandırdırmayı başardılar. Ama asıl gerçek şu; bu saldırıyı bir grup terorist gerçekleştirmiştir. Bunun dışındaki tüm teoriler kendi beceriksizliklerini gizlemeye çalışan grupların saçma teorilerinden oluşuytor. gözlerinizi dört açıp bakarsanız size sunulan tüm kanıtların hiçbir mesnetinin olmadığını görürsünüz.

16 Şubat 2007 Cuma

GÜNDELİK MACERALAR (Parmağımı Bana Bırakın!!!) Trabzon

Trabzondayım...Evimdeyim...Sevgilimle balkabağı tatlısı krizimizin tuttuğu bir günün ertesinde balkabağı almışım,ben evimde sevgilim ise teyzesi ve Ankara'dan gelen annesiyle hemen alt kattaki dairesinde vakit geçiriyor. Bir gece de geçmiş olmasına rağmen benim balkabağı hala balkabağoydı yani öyle bir atlı arabaya dönüşeyim şu kızı bir baloya götüreyim,prensler olsun,vs...nerdeee!!Benim balkabağı tatlı kaderine razı olmuş istirahatte.Balkabağının işini bitirmeliydim,doğramanın zamanı gelmişti..Bir heves bende sevgilim ve ailesine de tattıracağım için mi bilinmez.. Sandığımdan zor,ne inatçı,bu şey kesilmemek için direniyor :( Savaşıyorum.Verdiğim mücadeleyi bir cephede göstersem o bölgedeki teröristleri temizlemiştim..Neyse bitti artık tencerede şekerleniyorlar turuncu bal küplerimiz...Immmh,harika gözüküyorlar,ilk deneme için tadı herşeyi harika..Güzelce süsleyip hemen sevgilimin kapısında alıyorum soluğu;beğendiler :D Değdi diye düşünüyorum ama bir defa ki sefere dilimlenmişlerini almak fevkalade olacaktı... Gece 12'yi geçti;turuncunun laneti üzerime düşmüştü evet evet sağ elimin işaret parmağını hissetmiyorum ;( Sınav çıkışı 5'te sevgilimle eve geleceğiz,sms atıyorum: Bitanem,parmağımı hala hissetmiyorum,hocam sınavdan çıkardı,yazamıyordum,özüre gireceğim..
5'te arıyor;
_Hemen hazırlan taksi çağırıyorum,acile gideceğiz.
_Taksi mii?Aşkım ayağım değil parmağım,yürüyebiliriz...
Dolmuşla acile gidiyoruz,benimki doktor arkadaşını aramış,bekleniliyoruz..Ambulans,kalabalık ve güvenliği geçiyoruz,giriş yapan görevli;

_Neyiniz var?
_(Parmak havada)Hissetmiyorum.
_Eeee?
_Hissetmiyorum,sınavd.....
_Yarın gelin,burası acil amcayı geçemiyoruz :((
Sevgilim doktorumuzu arıyor ve içeri girebiliyoruz bir tarafta ağlayan bağıranlar,ellerinde kan üniteleri,idarar keseleri sedyede kan revan içinde insanlar..(Parmağımın nesi var,kesmeyeceksiniz değil mi?)Aklımdan geçiyor sadece Merhaba faslı.. :p Üzerime yapıştı lanet,bu nasıl doktor! o tavşan gibi koltukta oturan iki beyaz önlüklü kız neden gülüyor...Aaaa sevgilimi de kaybettim,ona ne oluyor?kendisi değil miydi acil,taksi diyen,beni nazlatan...Hastayı kaybettik haberiyle çığlıklarla boğulan kolidorda kendime geliyorum...Doktorumuz teşhis koyamayınca hocasına gidiyor danışmaya:
SONUÇ 1:VİTAMİN HAPI,başlarından atmalarına yetiyor azımsanmayacak şekilde,kullanmanıza gerek yok zamanla düzeliyor :)
SONUÇ 2:Hazır dilimlenmiş balkabağı fikri fevkaladenin fevkinde,fevkalade olanı ne biliyor musunuz?PASTANEden aldığınız haphazır olanı...Herkes memnun kalıyor...Afiyet olsun
Yazan:Ebru ER

14 Şubat 2007 Çarşamba

En Popüler Matematik Sınav Sorusu!!!!

Aşağıdaki sorunun literatüre geçmiş olduğu ve hatırı sayılır bir üniversitemizin İşletme Fakültesi'nin "İşletme Matematiği" kitabında sayfa 173'de yer aldığı rivayet edilir. Bizde buna tarafsız kalamadık ve yayınladık. Elçiye zeval olmaz!Soru : Amerika'ya lisansüstü çalismalar yapmak üzere giden Mehmet, iki kiz arkadas edinmistir. Bunlar Mary ve Nancy'dir.Mehmet'e göre; a-) Mary olgun bir kizdir ve klasiklerden zevk almaktadir. Böyle bir yerde onunla 3 saat birlikte olmak 12 dolara mal olmaktadir. Diger taraftan Nancy daha çok popüler eglenceleri yeğlemektedir. Onunla böyle bir yerde 3 saat birlikte olmanin maliyeti de 8 dolardir. b-) Mehmet'in bütçesi gönül islerine ancak ayda 48 dolar ayırmasına olanak vermektedir. Ayrica, derslerinin ve çalisma kosullarinin agir olusundan dolayi, kiz arkadaslarina en fazla ayda 18 saatlik süre ve 40.000 kalorilik enerji ayirabilmektedir. c-) Mary ile her bulusmasinda 5.000 kalori enerji harcayan Mehmet,Nancy için bunun iki katini harcamaktadir. Eger Mehmet'in Mary ile bulusmaktan bekledigi mutlulugu 6 birim ve Nancy ile bulusmaktan bekledigi mutlulugun da 5 birim oldugunu biliyorsak, mutlulugunu maksimize etmek isteyen Mehmet'in sosyal yasamini nasil planlamasi gerekecektir? Grafik ve cebirsel yoldan bulunuz.BIR OGRENCININ CEVABI Sayin Hocam, Bu Mehmet serefsizi buradan Amerika'ya lisans üstü çalisma yapmaya gitti de herifin s...nin derdi bize mi düstü? Biz burada tahsili birakip kariya, kiza dalsak bizi de böyle ballandira ballandira kitaplara yazarmisin? Neyse geçelim sorduğunuz sorunun cevabına; a-) Bi kere bu Mehmet ib...nde iki hatuna ayrı ayrı zaman harcayacak g..de, para da yok, sikarrrr. Ayrıca dünya piyasalarinda saati 100 dolardan açılıp minimum 50 dolara kadar düsen tarifeler göz önüne alındıgında, 3 saati 12 dolarlik yada 3 saati 8 dolarlik hatunlardan hayır gelmez. Muhtemelen Mary 68, Nancy 79 yaşındadır ve ikisinin de bugüne kadar yattıklarının haddi hesabı yoktur. Bu durumda Mehmet'in hem vakit darlığı, hem kadınların hali, hem de para yoklugu sebepleriyle bu iki hatunla grup sexi yapmasi gerekir. b) Mehmet'in bütçesi (bu gönül isi tabirini ben anlamadim) sevismek için ayda 48 dolara yetiyorsa zaten bu o... çocugun elden bozdurması daha uygun olur. Böylelikle iki ay para biriktirip bu çuvallarin yerine dogru dürüst bir kariya ziplar ve ayirdigi 40.000 kaloriyi hakkiyla harcar. Ama siz bu cevabi kabul etmeyeceginiz için söyle cevap verelim; Mehmetin bütçesi 48 dolara yettigi için ancak grup sex yapilacagindan pazarlikla miktar iskontosu alinir ve bütçe rahatlatilir. Böylelikle ayda ayirdigi 18 saati 3saate bölersek 6 kez yapmis olur ve her sevismede 40.000/6 = 6700 (yaklasik)kalori harcar. Bu hayvan bir seferde kesintisiz 3 saat zıplayabiliyorsa zaten Amerikada kalması ve buralara dönmemesi hepimiz için hayırlı olur. c-) Mehmet Mary ile her bulusmasinda 5.000 kalori harcıyorsa yukarıdaki hesaba göre Nancy'ye sadece 6.700 - 5.000 = 1.700 kalori kalır ki bu da Nancy gibi falafos bir motoru sadece ggıdıklar. Bu durumda birinden 6, digerinden 5 birim zevk alan Mehmet'in mutlulugunu maksimize etmesi için kendisini de birilerine d..dürmesi gerekir. Sonuç olarak bu ise alisan Mehmet'in bundan sonraki sosyal yasantisini kasarli bir i..e olarak planlamasi gerekir. Bu sayede ayda 48 dolar tasarruf sagladigi gibi üste para da kazanarak bütçeyi de düzeltir. Saygılarımı arz eder grafik açiklamayi sözlü mülakatta bizzat uygulayarak yapabilirim.

Not: Sorunun cevabını sizdende bekliyorum...

Yılın En İyi Basın Fotoğrafları....

"2006 Dünya Basın Fotoğrafı" ödülleri dağıtıldı. 50'cisi düzelenen yarışmada 10 ayrı dalda 58 fotoğraf ödül aldı.

Jeroen Oerlemans, Hollanda, Panos Pictures.İsrail'in Kana saldırısı sonucunda ölen bebeğin cesedi...Haber fotoğrafları kategorisi tek fotoğraf mansiyon Peter van Agtmael, ABD, Polaris Images.Irak'ta gece baskınları...Genel haberler kategorisi seri fotoğraf ikincisi Pep Bonet, İspanya, Panos Pictures.Savaş gazilerinin futbol takımı, Sierra LeoneSpor olayları kategorisi seri fotoğraf ikincisi Spencer Platt, ABD, Getty Images.Güney Beyrut yıkıntıları arasında gezen genç Lübnanlılar. 15 Ağustos...Yılın 'En İyi Basın Fotoğrafı', aynı zamanda Günlük Yaşam fotoğrafları kategorisi tek fotoğraf birincisi Nina Berman, ABD, Redux Pictures for PeopleIrak'tan evlenmek için evine dönen Amerikan denizcisiPortreler kategorisi tek fotoğraf birincisi
Jorgen FlemmingDanimarkaŞahinler yabani tavşan avı için kavga ediyorDoğa fotoğrafları kategorisi tek fotoğraf üçüncüsü

Duvarların Hükmü Yok....

Brezilya'nın Sao Paulo kentinde zengin mahalleleri ile fakir "favelaları" (mahalle) birbirinden ayıran şey, iki bölge arasına örülmüş yandaki küçük resimde görülen derme çatma duvar. Güney Amerika'nın en zengin şehrinde, aylık gelirin 100 doların altında olduğu favelaların bulunduğu bölgeye, biraz da kinayeli bir isim verilmiş: Paradiso. Yani cennet. Son 2 yılda, suç oranının yüzde 40 arttığı Paradiso, ülkenin en sorunlu bölgelerinden... Duvarı, zenginler fakirlerin kendi bölgesine geçmelerini önlemek için ördürmüş. Duvarın bir yanında tenis kortları, yüzme havuzları, öbür yanında ise dökük gecekondular bulunuyor.Aşağıdaki ise İsrail'in ördüğü utanç duvarının resmi. Resim duvarın tam sınırda yer alan kısmında çekilse de aslında duvarın büyük bir bölümü Filistin topraklarını tam ortadan bölmekte. Ve hep en verimli tarım arazilerini İsrail tarafında bırakmakta. Duvar köylerle tarlaları, evlerle hastane ve fabrikaları ve bazen de okulları tam ortasından bölüyor.Bir hücreyi, bir mahalleyi hatta görüldüğü gibi bir ülkeyi çevirebilir duvarlar ama teslim alınamayan bir şey var: ÖZGÜRLÜK istemi, özlemi, ihtiyacı, savaşımı, iradesi, ruhu...... İşte onun fotoğrafları:


Üstünü iyi örtün derin dosyaların, hiçbiri üşütmesin...

İspanya'da 1973-75 yılları arasında ETA örgütüne sızan Lobo (Kurt) kod adlı gizli servis ajanı Mikel Lejarza örgütün dörtte birini yakalatmayı başarmıştır. Final yaklaşırken kendisini bu operasyonda görevlendiren gizli servis şefine şöyle der:
"-Öyle bir noktaya geldik ki, ETA'yı yok edebiliriz."
'Derin Şef' yüzünde müstehzi bir ifade ve "saf olma evlat" diyen bir vücut diliyle şu cevabı verir:
"-Örgütü yok ettikten sonra ne yapacağız, dükkan mı açacağız?"
***
Bu çarpıcı diyalog, İspanya'nın yakın siyasi tarihindeki gerçek bir öyküyü anlatan 'El Lobo' filminden alınma...

Şimdi bu hikayedeki isimleri ve olayları değiştirerek Türkiyedeki birçok olaya uyarlayın, göreceksiniz ki bizde de işler çok farklı işlemiyor...

5 Şubat 2007 Pazartesi

New Age War: Sanal savaş

Bir ülkenin bilgisayar alt yapısını ele geçirirseniz o ülkeyi hareket edemez hale getirirsiniz. Data iletişimini ortadan kaldırdığınız anda herkes sudan çıkmış balığa döner. Uyduları hack’leyip GPS sistemini kaydırdığınız anda kimse nerede olduğunu bile bulamaz. Bağdat’ı vuracağım diye füze gönderdiğinizde gidip Tel Aviv’i vurabilirsiniz. Çünkü artık bütün dünya GPS hizmetlerini ABD’nin yerleştirdiği uydulardan alıyor.

Peki bu ne demek oluyor? Bu şu demek; Amerikayla savaşa girmemiz gerektiğinde hiçbir füzemizi kullanamayacağımız anlamına geliyor. İnşallah Genelkurmayımız bunların hesabını yapmıştır... Artık savaşlar sanal ortamda yapılıyor, herhangi bir savaş anında düşmanın internet altyapısını göçertmek birçok üstün silahtan daha büyük öneme sahip. Şuan dünyada en iyi hackerlar Türklerden ve Ruslardan çıkıyor. Duyduğuma göre bizim devlet kurumlarımızda bu hackerların suça karışmamış olanlarını bünyelerinde istihdam ediyorlarmış. İşte yaptığımız nadir doğru şeylerden biri. Bence buna biraz daha önem verirsek gelecekte karşımıza çıkabilecek problemleri daha kolay karşılayabiliriz.

Dünyadaki internet omurgasının büyük bir kısmı Amerika üzerinde bulunuyor. Bu da bizim için büyük bir tehlike oluşturuyor. Bu tehlikenin farkına varan Avrupa geç olmadan önlemini alarak tüm devlet kurumlarının hosting faaliyetlerini kendi ülkelerinden yapıyorlar. Bizde buna dikkat etmeliyiz. Yoksa tüm yazışmalarımızı Amerika rahatlıkla okuyabilir. Bu yazdıklarımın Türk Genelkurmayında da birçok subayın farkında olduğu bu konular üzerine kafa patlattıklarını varsayıyorum. Eğer öyle değilse vay halimize....

Gözlem yeteniğinizi test edin...

Aşağıdaki resime dikkatlice bakın, tam 14 insan yüzü var. Bunları bulabilir misiniz?

Normal bir insanın bulabileceği yüz sayısısı 4 ila 5'dir.
Eğer 8 tane bulabilirseniz sizin mükemmele yakın gözlem yeteneğiniz var demektir.
Eğer 9 yüz bulabilirseniz mükemmel bir yorum ve fikir özelliğiniz var demektir.
Eğer 10 yüz bulabilirseniz mükemmelden ötesiniz.
Eğer 14 tane bulabilirseniz ki hiç bulan olmadı, Exteremely Observer sınız...