31 Aralık 2008 Çarşamba

İki Sıfır Sıfır Dokuz

Blog yazmaya başlayalı 3 sene olmuş, 4. seney girmek üzereyim. Bugün şöyle bir geriye doğru bakayım dedim ve iyikide blog yazmaya başlamışım dedim. Aslında blog yazmaya başladığımda hedeflediğimden çok daha farklı bir blog olsada yinede çok memnunum blog yazmaya başladığım için. Blog yazmaya geriye dönüp baktığımda geçmişte hissettiklerimi daha iyi anlayayım hatırlayayım diye başlamıştım, şimdi ise bakıyorum da blogda o kadar az hislerim varki. Aslında bu duygularını dile getirmeyi sevmeyen biri olmamdan kaynaklanıyor. Ama yinede azda olsa kendimden birşeyleri paşlaşmak benim için büyük bir gelişme. 3 sene geçmiş blogda tek bir fotoğrafımı bile yayınlamamışım birde bunu farkettim. Ve yazının sonuna çok sevdiğim kardeşlerimle birlikte yakın zamanda çektirdiğim bir fotoğrafımı koydum, buda ilk olsun. 2009 da bende dahil bir çok şey olumlu yönde değişsin, bu da benim değişimimin ilk göstergesi olsun.

Bu sene hem benim için hemde insanlık için önemli bir yıl oldu. 2008 yılının dünyada ne kadar büyük bir dönüm noktası olduğunu ve şuan bildiğimiz ve yaşadığımız iktisadi sistein ne kadar değişeceğini zaman geçtikte daha güzel anlayabileceğiz. Bu değişim beni korkutmuyor, kimseyide korkutmasın, herşey çok yakında eskisinden daha da güzel olacak buna emin olun. yeni yılın bana ve herkese beklediği herşeyi getireceği bir yıl olması dileğiyle... 2009 da görüşmek üzere...

29 Aralık 2008 Pazartesi

Bu da Değişim İçin Gelsin...


Playing For Change: Song Around the World "Stand By Me" - The most popular videos are here

28 Aralık 2008 Pazar

Salekhard ve Moskova Fotoları - 3
















Nerde O Eski Başarılar...

Zaman geçipte iyice büyüyünce önceliklerin ve hislerinde değişiyor ama bazı şeyler hep aynı kalıyor. İş hayatında ne nasıl başarılar elde edersen et o eski içinde hiçbir maddi kar amacı gütmeden çalışarak elde ettiğin başarıların tadına benzemiyor. Bundan 3 sene önce sabahlara kadar uyumayıp çalışarak rakiplerimizin inanılmaz imkanlarına rağmen hem Türkiye'nin en aktif kulübü hemde Uluslararası KOTT2005 go-kart 24 saat dayanıklılık yarışında dünya 3. sü olmamızı sağlayan ve bu başarıları elde etmemizde bizimle birlikte sabahlara kadar çalışan tüm takım ve kulüp arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Hiçbir maddi beklentileri olmadan çalıştılar, şimdi bakıyorumda maaşla çalıştırdığımız insanlardan beklediğimiz neyi tam olarak yapabiliyorlar.

Anla Artık Anla Beni...

Krizin hissedilmeye başladığından ve başbakanın ısrarla krizin Türkiye'ye uğramayacağı yönündeki beyanlarıdan sonra tam 6 mail attım başbakanlığa. Ama görünüşe göre ya hiçbirini okumamış yada okuduysada anlamamış başbakan. Nerden mi biliyorum? Daha önce Ekonomik kriz Türkiye'ye teğet geçti ve hamdolsun sözleriyle dile getiren başbakan son olarakda 3 gün önce de krizin psikolojik olduğunu dile getirmiş. Türkiye'de kriz olduğunu ben anlatamadım inşallah biri başbakana sonunda anlatır.

Irkçı Değilsin Samet Sadece Türkçen İyi Değil...

"Beni bir Arap'a mi tercih ediyorsunuz" diye sorduğu için Samet Aybaba'yı ırkçılıkla suçlamışlar. Eğer Samet Aybaba "Bir Arap'i bana mi tercih ediyorsunuz" deseydi o zaman onu bir ırkçı olarak suçlayabilirdik. Ama bu durumda Samet Aybaba'yı sadece Türkçe bilmemekle suçlayabiliriz.

21 Aralık 2008 Pazar

Bunları Bunları Bil!!!!!!

Bak bu atasözleri aklına gelsin;
"Bir insana 40 gün deli dersen deli olur"
"Sakınan göze çöp batar"
"Aklıma gelen başıma geldi"
Sonra bu filmler de aklına gelsin, izlemediysen git izle;
Azınlık Raporu
Star Wars Episode III
Matrix
Hatta bunlar yetmediyse Oidipus ve Pygmalion'un başına neler gelmiş git bi oku. Bunları okuyup yazdıklarım hakkında iyice düşünürsen ne demek istediğimi belki anlarsın. Beklenti etkisi denen bi olay var be "adam" hergün kriz geldi kriz geldi ülke batıyo diye bağıra bağıra sonunda gerçekten batıracaksınız. Kendini gerçekleştiren kehanet yada Pygmalion etkisi denen bişey duymadın mı? Ben dersini aldım bunun, emin ol çok ciddi bişey.

"Bir durumun yanlış tanımlanması, yanlışı doğru hale getiren yeni bir davranışa yol açar" Bilip bilmeden her lafa atlama, ama sen laftan anlamazsın dimi. Ben ne desem boş, çoktan "self fulfilling prophecy" moduna girmişiz bile. Hadi sonumuz hayrola.

cesare ne demiş???

Sözüm meclisten dışarı benim ki sadece cesare pavese yi anma isteği. Ya da isteyen üzerine de alabilir, umrumda değil. Bakın ne demiş cesare pavese;

"kadınlar güçsüz olana kendini bir ödül, güçlü olana bir eşya gibi sunar"

2 Aralık 2008 Salı

Kanye West ve Açık Kaynak

Geçen tv seyrederken ünlü prodüktor Timbaland’ı gördüm ve konuşmasını dinledim. Herhalde bir şarkının tutması ile ilgili en çok konuşabilecek insanlardan biridir, çünkü onlarca hit olmuş şarkının prodüktörü o. Ve çok lginç bir konuda konuştu; Bir şarkıya ilk dinlediğinizde aşık olabilir şarkının bitmesini beklemeden hemen ısınabilirsiniz ama bazılarını ise defalarca dinlemeniz gerekebilir. Veya sonuna kadar dinleyip öyle hoşlanabilirsiniz. Benim başıma çok gelen birşeydir bu, en sonda Kanye West’in son şarkısı love lock down da başıma geldi. İlk dinlediğimde çok hoşuma gitmemişde olsa şimdi çok hoşuma gidiyor. Hatta Kanye West’in resmi web sitesinde şarkının altyapılarını yayınlamasından sonra birçok farklı versiyonunuda yaptım. Açık kaynağın müzik sektörüne de girmesi çok güzel oldu, bunun katlanarak artması çok güzel işlerin çıkmasını sağlayacaktır eminim. Bundan 3 sene önce bende kendi hazırladığım sample ve bas modüllerini forum sitelerinde yayınlıyordum hatta bazı mixlerim 85000 download hiti bile almışlardı. Fakat birgün çok popüler olmuş bir parçanın (ki muhtemelen sizde bu şarkıyı dinlediniz, çünkü gerçekten çok popüler oldu) içinde kendi samplelerimi dinlediğimde başta çok heyecanlanmama rağmen sonra içimde bir burukluk olmadı da değil. Bir şey açık kaynaklı olacak diye onu özgün halde hazırlayan emek harcayan insanın hiçbir şekilde hatırlanmamasını gerektirmez. Açık kaynak sonuna kadar desteklediğim bir şey ama çok dikkatli olunmalı, insanları incitmemek için. Son günlerde bulduğum tüm boş vakitlerimi yeni mixler düzenlemeye harcadım, çok güzel işler çıktı. Benide biri keşfetsede artık Türkiye’nin de bir Dj Tiesto’su olsaJ İnsanda biraz da şans olacak, Red Bull müzik akademisinde ki başarılarımdan, katıldığım yarışma ve festivallerdeki başarılarıma rağmen gel senin elinden tutalım diyen olmadı. Sanırım bununda nedeni herhangi bir kulüpte çalacak kadar boş vaktimin ve buna ayıracak enerjimin olmaması. Yeni mixlerimde Rusya’nın etkisinin olmaması imkansızdı, gerçekten dancemüziğinde süper bir yerdeler. Trance ve house gibi benim çok sevdiğim tarzlarda ne kadar ilerlememiş olsada dance ve euro-dance tarzında Avrupa’dan çok daha güzel işler çıkıyor bence, bununda nedenini gece hayatının çok renkli ve büyük bir pazar olmasına veriyorum.

İyiki Doğdun Britney

Müzik dünyasında sürekli taht olayı vardır, sanki bu babadan oğula geçen birşeymiş gibi. Bizdede veliaht tartışmaları olarak yer almıştı sanırım böyle birşey. Mesela Madonna'nın tahtınıda Britney'i düşünüyorlardı. Bu çokca konuşuldu ama aradan geçen bunca zamanın sonunda böyle birşeyin olmayacağı görülmüş oldu. Madonna'nın egosu gayet yırtıcıydı, ama Britney hassas yapıya sahip biriydi. Ve son 3 yılınıda heba etti, yok evlilikti, çoluk çocuktu. Ama bu son albümüyle yine ön plana geçti gibi görünüyo. En son şarkısı womanizer(zampara) listelerde baya bi yukarda kaldı. Şimdi nerden çıktı bu Britney, neden bu yazı. Ben bundan 10 sene evvel deli gibi Britney dinlerdim, işte o günlerin hatrına bugünde britney'in doğum günüyken onu hatırlayayım dedim. iyi ki doğdun Britney.