Geçen gün büyük inşaat firmalarından birinde üstdüzey yönetici olan bir okul arkadaşımla sohbet ediyorduk. Sohbetin konusu malum, son ekonomik gelişmeler ve ne olacak bu ülkenin hali. Derken bir ara arkadaşımın asistanı(yani sekreteri, ne ara asistan oldu bu sekreterler hala anlamıyorum.) içeri girdi ve Cem bey ilanın taslağını size mail attım onay verirseniz insan kaynaklarına hemen göndereyim dedi. Meraklı kişiliğim nedeniyle ne ilanı bu dedim. Yeni mezun bir mühendis ve genel müdür yardımcılarından biri içinde sekreter!!, aman neyse işte asistan için hazırlanmış bir ilanmış. Bakabilirmiyim dedim, tabi bak deyip ekranı bana doğru çevirdi. Tam da tahmin ettiğim birşeyle karşılaştım, yeni mezun mühendiste beklenen ODTÜ, Boğaziçi veya İTÜ mezunu olması, ingilizceyi ve rusçayı sular seller gibi bilmesi ve 3. bir dili bilmesive yüksek lisans yapmış olması da tercih nedeni olacakmış. Sekreter için ise daha önce benzer bir işte 4 sene çalışmış ve referansı olması yeterliymiş. Sadece buraya kadar bile bana çok garip geldi, böyle mühendisi bulabiliyorsan banada gönder dedim hemen, güldü ve çok başvuru oluyor merak etme dedi. Asıl garip olan ise mühendise vereceği 900 tl ve buna karşılık sekreter için vereceği 1500 tl maaştı. Cem'in de MBA yaptığını bildiğim için fırsat maliyetinin anlatıldığı derse girmemişmiydin sen diye sordum. Ne alaka fırsat maliyetiyle şimdi dedi. Fırsat maliyeti sadece ürettiğimiz malla mı alakalı sanki dedim, o mühendisinde bir fırsat maliyeti vardı sonuçta, senin ona bu maaşı teklif etmeye hakkın yok.
"Burada konuya biraz ara verip fırsat maliyetinden bahsedeyim; Fırsat maliyeti veya görünmez maliyet birşeyi başka birşeye tercih ettiğimizde ortaya çıkan maliyetlerdir. Daha kolay anlamak için birde örnek vereyim isterseniz.
Hapishanede yaşamanın hiç bir maliyeti olmadığı halde neden daha çok insan oraya gitmek istemez? Biraz düşünelim. Hapishaneye giderseniz, başınızı sokacak bir yeriniz ve günde üç öğün yemeğiniz olur. Hatta çoğunda TV, pin pon ve spor slonu bile var. Peki neden hapishane kapılarında uzun kuyruklar olmuyor? Çünkü hapise girmenin sana görünür bir maliyeti olmayabilir ama fırsat maliyeti var. İstediğini yere gidemezsiniz."
Fırsat maliyeti neymiş anlattıktan sonra gelelim Cem'in bunun fırsat maliyetiyle ne alakası var sorusunun cevabına. Fırsat maliyeti hakkında yazdıklarımı okuyan sizler zaten çoktan anlamışsınızdır ama ben yinede anlatayım. Üniversite okumanın görünen birçok maliyetinin yanında birde okula devam ettiğiniz zaman, bir iş yerinde tam zamanlı çalışma alternatifinden vazgeçmiş olursunuz. Çalışmamak suretiyle vazgeçtiğiniz gelir, üniversiteye gitmenin önemli bir maliyetidir yani fırsat maliyeti. Üniversite mezunlarının lise mezunlarından daha fazla kazanmasının sebebi de budur. Onların okul süresince vazgeçtikleri geliri telafi etmek zorundasın.
Bunları Cem'e anlatınca haklısın aslında dedi, fırsat maliyetini okulda görmüştü ama sadece formüller ve grafik eğrileri üzerinde. Hiç böyle düşünmemiştim dedi ve 900 olan maaşı pazarlıkla 1400 tl ye kadar yükselttik. Tabi memleketimizde o kadar çok böyle vakalar var ki hepsine gidip bunu anlatma imkanım olmadığından şimdilik mühendis meslektaşlarıma bu maaşlarla işe girceklerine hiç girmesinler daha iyi diyorum. Sonunda hatalarını anlayarak maaşları gereken seviyeye çekecektir iş verenler.
Blog unuz ve yaziniz cok guzel..Tebrikler.
YanıtlaSil